14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yapılan seçim sonuçlarının hayırlı olmasını temenni eden Destici, Türkiye’nin yeni yüzyılına Cumhur İttifakı’nın galibiyeti ve etrafında birleştiği ilkelerin istikametinde girildiğini söyledi.
Destici, ülke ve millete hizmet etmeyi hedefleyen bir siyasi hareket olarak kendilerini, durum, plan, strateji ve çalışmalarını gözden geçireceklerini belirterek, milletin tercihlerini değil kendi noksanlıklarını sorgulayacaklarını anlattı.
BBP olarak kendi amblem ve adaylarıyla katıldıkları son seçime göre oy oranlarını yüzde 100’ün üzerinde artırsalar da bu seçimlerde hedefledikleri oyu alamadıklarını bildiren Destici, şöyle devam etti:
Destici, Cumhur İttifakı’nın bir parçası olduklarını anımsatarak, “Ama herkesin her şeyine ‘kabul’ ya da ‘evet’ demedik, yine demeyeceğiz. Doğruların, terörle mücadelenin, savunma sanayisinde atılan adımların, dış politikadaki onurlu duruşun, Türk devletleriyle yapılan işbirliklerinin, mazlum coğrafyalarda yapılan yardımların, milletin refahı, güvenliği ve huzuru için atılan adımların yanında durduk ve durmaya devam edeceğiz. Lakin ehliyetsiz, liyakatsiz atamaların, savurganlığın, yolsuzlukların, her türlü adaletsizliğin, her türlü kötülüklerin de karşısındayız ve karşısında olmaya, doğruları göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Bir film gösterimi üzerinden yapılan LGBT propagandasıyla yeni bir provokasyona teşebbüs edildiğini aktaran Destici, şunları kaydetti:
“Sapıklığı, sapkın bir hayat tarzını, cinsiyetsizliği, aile kurumunu yok etmeyi normalleştirmek bir yana toplumun önüne bir ideal gibi konulmasının hoş görülmesini, desteklenmesini asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz ve bu topraklarda onlara yaşam hakkı tanımayacağız. Çünkü virüs gibidir. Bir toplumun içine girerse o toplumu çürütür, aileyi yok eder. Dolayısıyla toplumu ve bizi biz yapan inançlarımızı, değerlerimizi yok eder. Onun için bunlara asla izin veremeyiz. Bunları asla bireysel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendiremeyiz.”
Destici, bazı üniversitelerdeki LGBT eylemlerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ODTÜ, Boğaziçi, Sabancı, Koç gibi ve daha nicelerini sayabileceğimiz üniversitelerin de bunların işaretleri, simgeleri olan sözde paçavra, bayraklarının sallandırılmasını da şiddetle kınıyor ve YÖK’e çağrı yapıyorum, üniversitelerden bu ahlaksızların, sapıkların sözde paçavralarını, bayraklarını kaldırın, bunların asılmasına ve bizim çocuklarımızı, gençlerimizi özendirecek şekilde propagandalarının yapılmasına müsaade etmeyin. Bunu yapan üniversitelerle ilgili işlem yapın, uyarı yapın ve bunları kaldırtın.”
Ekonomideki gelişmeleri dikkatlice takip ettiklerini kaydeden Destici, şu görüşü paylaştı:
Destici, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yeni asgari ücreti belirlemek üzere toplanacağını hatırlatarak, “Ölçü nedir? Elbette ki enflasyon farkıdır. Yeterli midir? Yetersizdir. Dövizdeki yükseliş de alım gücünün düştüğü de dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla asgari ücret, minimum 10 bin liranın üzerine çıkarılmalıdır.” ifadelerini kullandı.